Tarihçe
Sağrak Köyü, Isparta ili Sütçüler ilçesine bağlı, Eğirdir-Sütçüler karayolu üzerine kurulmuş, Sütçüler ilçe merkezine 10 km uzaklıkta küçük bir Anadolu köyüdür.
Sütçüler ilçe merkezine uzaklığı 10 km’dir. Köyümüzdeki hane sayısı yaklaşık 70′tir. Köyümüzün tarihi ve turistik kenti olan Adada Antik Kenti ünlüdür. Başlıca geçim kaynakları; çiftçilik, hayvancılık ve orman işçiliği olup ilçemize giderken adada sapağından hemen sonra Sağrak köyümüzden geçeriz.
Sağrak Köyü, 1926’den beri aynı adı taşımakta olup Kuzca köyünün kuruluşu hakkında kesin bir tarih yoktur. İlk kuran kişilerden bir kısmı Gökpınar mevkiine, bir kısmı önce Kızıltaşın önüne daha sonra Sağrak köyünün olduğu yere yerleşmişlerdir. Gökpınara yerleşenler yazlık olarak şimdiki Kuzca köyünün doğusunda kalan Alakisle mevkiini seçmişlerdir. Kuzcayı seçenler bir süre sonra kışlık yeri tamamen bırakmışlar, ama arazilari orada kalmıştır. Kışlık hayata ihtiyaç duyan hayvanla uğraşan aileler, zaman zaman oralarda kışlık hayatı yaşamışlardır. Sağrak’ta yaşayanlar hem kışlık yerlerini hem de yazlık yerlerini uzun zaman terk etmemişlerdir. Kuzca’ya yazlık yerin yakınlığı, irtibatı kolaylaştırmıştır. Evlenmeler, kız alıp-vermeler, Kuzca ve Sağrak’ın birlikte yaşamanın etkenleridir. Ayrılmayı düşünmeyen Kuzca ve Sağrakta yaşayanlar, birlikte Tota dağından içme suyu getirmişlerdir.
1950 yıllarından sonra tarıma ve hayvancılığa dayalı hayat yerine gurbete çıkma ve İstanbul’da seyyar sütçülük yapma cazip hale gelmiş, hayvancılık ve tarıma dayalı hayat bırakılmıştır. Sağrak’ta yaşayanlar da yazlık yere az göçer olmuş, yazlık ve kışlığa göçse de evini kışlık yere sabitlemişlerdir. Böylece Kuzca’da oturanlar yazlığa, Sağrak’ta oturanlar kışlığa göçmüş ve tamamen yerleşmişlerdir. Daha önce merkezi Kuzca olan, okulu ve camisi bir olan, çocukları aynı okulda okuyan, aynı camide Cuma namazı kılan insanlar, ayrı köylü olmuşlardır. Böylece; Kuzca’ya bağlı Sağrak mahallesi, artık Sağrak köyü olmuştur (1958).
Sağrak ismi ise nereden geldiği kesin bilinmemektedir. Bazı kişilerin anlattığına göre; Eski Sağrak Çeşmesinin yanında strak bağı varmış. İsmini oradan almış. Bazı kişiler göre, aynı mevkide sağır ve aksakallı biri varmış, ismini oradan almış.
Köylerin arazileri üzerinde bu insanlardan önce insanların yaşadığı arkalarında bıraktıkları harabelerden, mezarlardan ve yer isimlerinden anlaşılmaktadır. Niçin buraları terk ettikleri ve buraları boşalttıkları bilinmemektedir. Buralarda halkı Hıristiyan olan toplumlar, Müslüman olan toplumlar yaşamıştır. Sağrak köyünün doğusunda Adada harabeleri, Kuzca köyünün doğusunda Alakisle ve Kuzca köyünün güneydoğusunda Koca Kuyu harabeleri (şimdi bir taş yığını kalmıştır) bulunmaktadır. Bunlar Hıristiyan yaşantının belirtileridir. Aynı yörede halkı, Müslüman olan insanların yaşadığı kalan mezar taşlarından (Delik pınarın Güneybatısındaki mezarlık), kalan eski tarla ve kuyu isimlerinden (İbiş tarlası, İbiş kuyusu, Hacı İbrahim tarlası, Hacı İbrahim kuyusu) anlaşılmaktadır. Buralarda yaşayan ilk insanların ishal hastalığı yüzünden öldüğü ve geri kalanların da buraları bu yüzden terk ettiği söylentisi yaygındır.
Coğrafya
Isparta il merkezine 93 km, Sütçüler ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır.
Mahalleleri
Önemli Yerleri
Sağrak Meydan Çeşmesi
Adada Antik Kenti
Pisidia Bölgesi’nin antik kentlerinden biri olan Adada, Isparta ili Sütçüler ilçesine bağlı Sağrak köyü yakınlarındadır.
Tarihçesi: Adada Hellenistik devirde (M.Ö.2.Yüzyıl) tarih sahnesine çıkmış ve M.Ö.1.yüzyıldan itibaren para basmaya başlamıştır. M.S. 1.yüzyılda coğrafya yazarı Amasyalı Strabon kitabında kenti anlatmaktadır. Roma İmparatorluğu devrinde güçlenmiş ve büyümüş olan kent Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olarak adından söz ettirmiş ve daha sonra terkedilmiştir. G.Hirschfeld ve M.Ramsay Adada’nın Karabavlu’da olduğunu keşfetmişlerdir.
Kalıntılar: Bir dağ kenti olan Adada 1200 m. yükseklikte bir dağ terası üzerine kurulmuştur. Kentin mimari kalıntıları düzlükte ve güneye doğru uzanan vadi içinde yer alır. Düzlükte tapınaklar,tiyatro, agora, bouleterion gibi yapıtlar yer alır. Vadinin başlangıcında küçük akropol, sur duvarları, kuleler ve forum bulunmaktadır. Forum ile akropol arasında geniş ve 20 basamaklı merdiven şeklinde Açık hava toplantı salonu yer alır. Kente ilk girişte sağda bu merdivenlerle ve akropol kuleleri ile karşılaşılır. Akropolün doğusundan itibaren vadi içine doğru uzanan antik yolu izlemek mümkündür. Günümüze kadar çok iyi kalabilmiş antik kent,Roma çağına aittir ve uzunluğu 1.5-2 km. kadardır. Merdivenler ve Akropol tepesi kentin ilk kurulduğu dönem olan Hellenistik döneme aittir. Merdivenlerin önünde Roma çağına ait forum ve bazilika yer alır Çevresinde düzgün işlenmiş taşlarla yapılmış dükkanlar yer alır. Burada kent içine doğru yürüdüğünüzde bouleterion(Halk Meclis Binası) ile karşılaşılır. Düzgün ve duvar işçiliği bakımından kentin en eski yapılarından biridir. Bu yapının doğusunda B Tapınağı yer alır Ancak ikisi arasındaki düzlük alan Kentin Agorası (Pazar yeri) olabilir. Kuzey duvarından bir bölümü sağlam kalabilmiş olan “B” veya İmparator Traian Tapınağı Adada’nın en büyük tapınağıdır. Ön cephesinde 6 sütun olması gereken tapınak Agorayı süsler gibidir. Buradan geriye dönüp kent merkezine doğru gelindiğinde ön cephesi güneye bakan “C”tapınağına ulaşılır. Arka cephesi alınlığa kadar sağlam kalabilmiş olan bu tapınak da imparatorlara adanmıştır. Ancak doğu duvarından anlaşıldığı üzere,tam işlenip bitirilememiş bir yapıdır. Bunun 50 m. Batısında yine sağlam durumda kalabilmiş,Podiumlu “D” tapınağı yer alır. Ön cephesinde 4 sütun bulunan yapı yazıtlarından anlaşıldığına göre hem imparatorlara hem de Baştanrı Zeus-Serapis’e adanmıştır. “D” Tapınağından kuzeye doğru ilerlediğiniz zaman kentin tiyatrosuna ulaşılır. Sahne binası tamamen toprak altındadır. Seyirci oturma basamaklarından 6-7 basamağı uçlarda görmek mümkündür. Kent nüfusuna uygun olarak 1500-2000 kişilik olması gerekir. Tiyatronun 200 m. kadar kuzeydoğusunda yamaç üzerinde “A” tapınağı ve sağlam durumdaki mezar anıtına ulaşılır. Tapınağın sadece temelleri kalabilmiştir. Mezar Anıtı podiumlu ve küçük bir yapıdır.
SÜTÇÜLER Adada: Isparta Sütçüler İlçe karayolu üzerinde yer alan antik kent Sağrak Köyü’ne 2 km, İl merkezine 90 km uzaklıktadır. Şehrin ismi ilk olarak Artemidorosda geçmektedir. Strabon, Ptolomaios ve Hierokles’de kentten bahseder. Kent 1888 yılında ilk olarak G. Hirschfeld ve aynı zamanda W. M. Ramsay tarafından tespit edilmiştir. Kentin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte şehrin adı ilk kez MÖ II. yüzyılda Termessosla Adada arasında yapılan bir anlaşma metninde geçmektedir.
Kentte MÖ I. yüzyılda sikke basıldığı da gözönüne alınırsa kentin bu tarihten daha önce kurulduğunu düşünmek yerinde olacaktır. Roma İmparatorluk döneminde özellikle İmparator Traianus, Hadrianus ve Antoninus Pius dönemleri Adada’nın en parlak dönemleridir. Bir kısım Adadalı, Büyük İskender’den sonraki Hellenistik kralların ordularında hizmet vermek amacıyla anayurtlarından ayrılarak, gurbette paralı asker olarak çalışmışlardır. Bunun kanıtları Kıbrıs’ta ve Fenike’de bulunan Adadalı askerlere ait mezar taşlarıdır. Kent Caralis (Beyşehir) Gölü’nün batı kıyısını izleyerek Antiokheia (Yalvaç), Neapolis (Şarkikaraağaç), Timbriada (Aksu), Adada (Karabavlu) üzerinden Pednalissos (Gebiz ?) ve Perge (Aksu) antik kentine uzanan antik yol üzerinde yer almaktadır.Kentin bulunduğu noktanın dağlık arazide olması nedeniyle fazla tahrip olmadan günümüze ulaşmıştır. Sadece Pisidia bölgesinin değil Anadolu’nun en sağlam kentlerinden birisidir. Kentte tabanı taş döşeli bir antik yol, Roma İmparatorluk Çağı Traianus Tapınağı, İmparatorlar Tapınağı, İmparatorlar ve Zeus Megistos–Serapis Tapınağı ile Yeniköy yolu altında kalan İmparatorlar ve Aphrodite Tapınağı yeralır. Ayrıca forum, bazilika, akropol anıtsal çeşme, yönetici binası, açık hava toplantı yeri tiyatro ve mezar anıtı bulunmaktadır. Kent düzlüğü ile vadi arasındaki bölümde yeralan kayalık alandaki akropol savunma amaçlı yapılmıştır. Akropolün çevresi sur duvarları ve kuleler ile çevrilidir. Akropolisin batı kısmında kentin açık hava toplantı yeri bulunmaktadır. Toplantı yerinin önüne sonradan kentin alışveriş ve idari merkezi olan forum ve bazilika yapılmıştır.
Adada forumu 32 x 45 m.lik bir alanı kaplar. Tabanı düzgün taşlarla kaplı olan forumun ortasında büyük bir sarnıç yeralır. Forumun batısında cadde diğer iki yanında stoalar (sütunlu galeri) bulunur. Forumun kuzeyinde doğu-batı yönünde bir bazilika vardır. Forumun güneydoğu kısmında anıtsal bir çeşme bulunmaktadır. Adada’nın en büyük kilisesi vadinin batı kısmındadır. Kilise burada eski bir yapının teras ve iç duvarlarından yararlanılarak Bizans döneminde inşa edilmiştir. Kent düzlüğünün batısında tepe yamacına inşa edilen tiyatronun sahne binası ve orkestra kısmı toprak altındadır. Cavea (seyirci oturma yerleri)’nın uçları kısmen görülmektedir. Tiyatronun kapasitesi yaklaşık 3.000 kişidir. Şehirde dört adet tapınak yeralır.İmparatorlar ve Aphrodite Tapınağı: Basit yuvarlak, Tholos planlı bir tapınaktır. Çevresinde sütun sırası yoktur. Antik kentin içinden geçen Yeniköy yolu altında kalmıştır. Podiuma ait bloklar üzerinde yeralan yazıtta “Tanrı İmparatorlar ve Baba kenti için, kentin dostu, İmparatorlar kültünün Başrahibi, kurucu kentin oğlu ve halk meclisine 4 kez seçilmiş olan Tlaomos oğlu Antiokhos, karısı Başrahibe, Hoplan kızı Anna ve oğulları, kentin dostları,Tlaomos ve Antiokhos ile beraber Aphrodite kült heykelini, tapınağı ve tapınağa ait süslemeleri ve kaplamaları adadılar ve diktiler” yazar. Tapınak MS 200-210 yıllarında yapılmıştır. İmparator Traianus Tapınağı: İon tarzında olan tapınak prostylos planlı olup, ön cephesinde 6 sütun içerir. Yan duvarlardan birisi korniş seviyesine kadar sağlam kalabilmiştir. Diğer kısımlar yıkıktır. Kaynaklara göre, İmparator Traianus MS 114 yılında bazı Pisidia kentlerini ziyaret etmiştir. Muhtemelen tapınak bu ziyaret öncesinde yapılmış olmalıdır. İmparatorlar Tapınağı: İon tarzında olan tapınak prostylos planlı olup, ikisi yanlarda dördü önlerde olmak üzere toplam 6 sütuna sahiptir. Yan duvarlar saçaklık seviyesine kadar sağlamdır. Arka alınlığın yarısı sağlam durumdadır. Tapınağın önündeki sunak ve merdivenler toprak altındadır. Ön kısımda ise tapınağa ait olduğu düşünülen Propylon’a (anıtsal giriş) ait izler yeralır. Sterret tarafından 1888’de kopya edilen yazıtta “Tanrı-İmparatorların iki kez rahipliğini yapmış olan kurucu kentin oğlu, Probusluk yapmış Nikomakhos’un oğlu Theodoros, bu tapınağı Tanrı-İmparatorlara ve kente, ksoanon ve heykelleriyle birlikte kendi parasıyla yaptırdı ve adadı” yazar. Bu tapınak da Traianus Tapınağı gibi MS 114 yılından önce yapılmış olmalıdır. Bu tapınağın en önemli özelliği, tam bitirilmemiş olan tapınağın doğu duvarında antik dönem taş ustalarının nasıl çalıştıklarını ve ince işçiliği hangi aşamalardan geçirerek yaptıklarını gösteren izlerin mevcut olmasıdır.
İmparatorlar ve Zeus Megistos-Serapis Tapınağı: Korint tarzında olan tapınak 4 sütunlu prostylos planlıdır. Podiumlu olan tapınak saçaklık seviyesine kadar ayaktadır. Ön cephedeki çıkışı sağlayan merdivenler tahrip olmuştur. Kornişler konsollu olup, yıkılan bloklar orijinal yerlerinde durmaktadır. Tapınağın önünde anıtsal sunak vardır. Sterret tarafından 1888’de kopya edilen yazıtta “Tanrı-İmparatorlar Zeus Megistos Serapis ve Baba kenti için onun karısı, Hoplan kızı, başrahibe Anna ve onların oğulları Tlaomos ve Antiokhos, tapınağı ve heykelleri, çevresindeki stoalar atölyeler ve bütün süslemeleriyle beraber adayarak dikti” yazar. Tapınak Sereruslar Çağında MS 180-210 yıllarında yapılmış olmalıdır.